Kestane Gal Arısının Tanımı ve Biyolojisi:
Kestane bitkisinin en tahripkar zararlısı olan Kestane Gal Arısının anavatanı Çin’ dir. Ülkemizde ilk defa Yalova’ da ormanlık alanlardaki kestane ağaçlarında tespit edilmiştir. Ergin dişileri ortalama 2.5-3 mm uzunluğunda, vücutları siyah renklidir. Yumurta: oval, süt beyazı, 0.1-0.2 mm uzunluğunda, uzun bir sap kısmı bulunmaktadır. Larva:2.5 mm uzunluğunda, olgun larva süt beyazı renginde ve bacaksızdır. Pupa:2.5 mm uzunluğunda, siyah veya koyu kahverengindedir. Zararlı döllemsiz çoğalır ve yılda 1 döl verir. Ergin 10 günlük ömrü boyunca 100 yumurta bırakır. Tomurcuklar içerisine 3-5 adet olarak bırakılan yumurtalar 30-40 gün içinde açılır. Kışı 1. dönem larva olarak geçirip baharda beslenmeye başlayan larvalar, galler içinde büyüyerek Mayıs sonunda ergin olarak gallerden çıkışlarını yaparlar.
Zarar Şekli:
Kestane Gal Arısı’ nın oluşturduğu galler; sürgünlerin büyümesine ve sürgün ölümlerine yol açarak meyve üretimini azaltmaktadır. Oluşan galler tek renkli yada çok renkli, 5-20 mm çapında, yeşil yada gül pembesi renginde olabilmektedir. Galler; genç sürgünlerde, yaprak petiollerinde ya da yaprakların orta damarında gelişir, erginlerin çıkışından sonra ise kurur ve odunumsu bir hal alır.
Kestane gal arısının zararı sonucunda, ortalama % 50-70 arası verim kaybı oluştuğu saptanmıştır. Yoğun bulaşmalarda ise verim kaybı artmakta ve kestane ağaçlarında ölümler görülmektedir.
Zararlının Bulaşık Olmayan Bölgelere Yayılması:
- Çoğaltmak amacıyla kullanılan bulaşık bitki materyalinin bir yerden bir yere taşınması ( fidan, aşı gözü, çelik)
- Rüzgarlar yoluyla Mayıs ayı sonundan Temmuz ayı sonuna kadar olan ergin böcek uçuşları
- Uçak, insan ve taşıma araçları ile bir yerden yere tesadüfen taşınması.
Mücadelesi:
Kestane Gal Arısı’ nın şu aşamada kimyasal bir mücadelesi bulunmamaktadır.
En etkili mücadele karantina önlemleri ile zararlının temiz bölgelere girişinin engellenmesi,
Bulaşık ağaç kısımlarının kesilerek imha edilmesi,
Doğal düşmanlarının (Torymus sinensis) üretilip salınması şeklinde biyolojik mücadele en etkili yöntemlerdir.